Galyum: Türkiye’nin Gözden Kaçırdığı Kritik Mineral
GÜNDEMTakvimler Ağustos 2023’ü gösterdiğinde Çin, küresel yarı iletken ve savunma sanayisinin can damarlarından ikisini, galyum ve germanyumu hedef alan bir ihracat kısıtlaması kararını yürürlüğe soktu. Pekin'in "daha fazla kontrol" adı altında attığı bu adım, aslında ABD'nin çip yapımı ekipmanlarına getirdiği kısıtlamalara verilen sert bir yanıttı. Tıpkı nadir toprak elementlerinde olduğu gibi, galyumda da Çin'in pazar hakimiyeti öyle boyutlarda ki - küresel üretimin %98'i - bu kısıtlamalar dünya genelinde teknoloji teknoloji dünyasında bir şok dalgası yaratırken, fiyatların bir anda ikiye katlanmasına neden oldu. RFC Ambrian'ın 2025 raporuna göre, galyum fiyatları 2023'te 220 dolar/kg seviyesindeyken, Çin'in kısıtlamaları ardından 455 dolar/kg'a çıktı, dahası, devam eden ticaret savaşları ve ihracat yasağı ile bu fiyatlar daha da yukarı çıkma potansiyeli taşıyor. Tüm bunlar adı o güne dek sadece kimya mühendislerinin ve yarı iletken üreticilerinin bildiği galyumu, bir anda strateji masalarının ve manşetlerin merkezine taşıdı. Çin'in bu adımı, basit bir ticari düzenlemeden çok, Batı'nın teknolojik üstünlüğüne karşı kullandığı bir jeopolitik silah olarak görüldü.
Galyum, düşük ergime noktası (29.76°C - insan vücut ısısında bile erir) ve yüksek elektriksel iletkenlik özelliğiyle teknoloji dünyasının vazgeçilmez elementlerinden biri, modern teknolojinin gizli kahramanıdır. Yarı iletkenlerden, özellikle galyum nitrür (GaN) formunda, 5G iletişim altyapısından elektrikli araçların güç elektroniğine, F-35 savaş uçaklarının gelişmiş radarlarından en yeni nesil LED aydınlatmalara kadar her yerde karşımıza çıkar. Galyumun ana kullanım alanları:
- %46 REPMs (Rare Earth Permanent Magnets - Nadir Toprak Kalıcı Mıknatıslar)
- %37 LED üretimi
- %9 Entegre Devreler
- %3 Fotovoltaik sistemler dir.
Galyum, doğrudan bir madencilik faaliyeti ile değil, neredeyse tamamen bir yan ürün olarak elde edilir. Küresel üretimin %95'ten fazlası, alüminyum üretim sürecinde (Bayer prosesi) boksit cevherinden elde edilir. Kalan küçük kısım ise çinko cevherlerinin işlenmesinden gelir.
2013-2016 yılları arasında Çin'in uyguladığı agresif fiyat politikası (fiyatları suni olarak düşürmesi), Avrupa ve Amerika'daki tüm birincil galyum üretim tesislerinin kapanmasına neden olmuştur. Batı'da şu an için anlamlı bir üretim kapasitesi olmamakla beraber, Çin, bu kritik metalin birincil üretiminin %98'ini tek başına kontrol ederek, adeta dünyanın teknolojik şalterini elinde tutuyor. Çin'in bu alandaki hakimiyeti sadece üretimle sınırlı değil. 2005-2020 arası 948 ton galyum stoklamış durumda. Bu, küresel yıllık üretimin yaklaşık 1.3 yılına denk geliyor. Pekin'in bu şalteri indirme tehdidi, Batılı ülkeleri çaresizce alternatif kaynak arayışına itti. İşte bu arayışın cevabı, belki de yanı başımızda, Anadolu'nun binlerce yıllık madencilik hafızasında ve jeolojik zenginliğinde yatıyor.
Türkiye, madencilik denildiğinde akla gelen geleneksel metallerin çok ötesinde, devasa bir kritik mineral potansiyeline sahip. Bu potansiyelin en somut ve heyecan verici örneklerinden biri de galyumdur. Galyum, genellikle alüminyum üretiminin ana hammaddesi olan boksit ve çinko cevherleşmelerinin bir yan ürünü olarak elde edilir. Dünya genelindeki boksit yataklarında ortalama galyum tenörü ton başına 50-60 gram (ppm) seviyelerindeyken, Alanya-Maşatdağı bölgesindeki diasporik boksit yatakları üzerine yapılan bilimsel çalışmalar, bu rakamın ortalama 106 ppm ve bazı örneklerde tam 825 ppm gibi olağanüstü bir seviyeye kadar ulaştığını göstermektedir. Bu, Maşatdağı'nı sadece Türkiye için değil, dünya standartlarında potansiyel bir galyum kaynağı haline getiren, ezber bozan bir değerdir.
Ancak Türkiye'nin potansiyeli, sadece toprağın altındaki yeni rezervlerle sınırlı değil. Ülkemizin binlerce yıllık madencilik geçmişi, bize devasa "yer üstü madenleri" bırakmıştır: Eski maden atıkları ve tarihi cüruflar. Bu konuda geçmişte dahil olduğumuz bazı projeler ve yürüttüğümüz çalışmalar, tarihi pirometalurjik cüruf atıklarının içerisinde dahi ortalama 100 ppm seviyesinde galyum bulunduğunu tespit etmemizi sağladı. Bu rakam, ilk bakışta düşük gibi görünse de galyumun sıra dışı bir fiziksel özelliği, bu atıkları dahi değerli kılmaktadır.
Galyum, 29.76 °C gibi şaşırtıcı derecede düşük bir erime noktasına sahiptir; yani avucunuzun içinde dahi eriyebilir. Bu özellik, onun metalurjik olarak kazanımını, diğer metallere kıyasla çok daha basit ve daha az maliyetli teknolojilerle mümkün kılar. Bu sayede cüruf atıklarını, doğru ve basit yöntemlerle işlendiğinde önemli bir galyum kaynağına dönüşebilir.
Türkiye'nin önündeki en büyük engel ne teknoloji eksikliği ne de kaynak yokluğudur; en büyük engel, stratejik körlüktür. Türkiye, dünya çinko üretiminde önemli bir konuma sahip. Ancak ihraç ettiğimiz çinko cevherlerinin galyum içeriğini sistematik olarak analiz etmediğimiz için, bu değerli metali fark etmeden satıyoruz. 455 dolar/kg fiyatla galyum düşünüldüğünde, bu kayıp oldukça büyük olabilir. Bu kritik metali adeta "bedelsiz" bir şekilde yurt dışına gönderiyoruz. Çinko konsantresi satın alan bir firmaya, içindeki galyumu hediye etmiş, bu kaynaktan faydalanmamış oluyoruz.
Türkiye'nin "Galyum Üreticisi Olma" sorusunun cevabı evettir, ancak asıl soru bu olmamalıdır. Asıl soru, Türkiye'nin değer zincirinin neresinde duracağıdır. Sadece boksit veya çinko cevheri satarak ya da basit bir galyum oksit üreterek bu yarışta yer almanın ötesinde bir şeylerin yapılmasına ihtiyaç bulunuyor. Yapılması gereken;
- Rafinasyon Yeteneği: Galyumu en az %99,99 (4N) saflıkta rafine edecek tesisleri kurmak.
- Katma Değerli Üretim: Bu saf metali, galyum arsenit (GaAs) veya galyum nitrür (GaN) gibi yarı iletken levhalara (wafer) dönüştürecek ileri teknoloji yatırımını yapmak.
- Stratejik Kullanım: Üretilen bu yüksek teknolojili bileşenleri, başta savunma sanayimiz ve TOGG gibi milli teknoloji hamlelerimiz olmak üzere yerli endüstrinin hizmetine sunmaktır.
Galyum krizi, Türkiye için hem bir uyarı hem de büyük bir fırsat. Çin'in %98'lik pazar hakimiyeti ve sürekli artan fiyatlar, alternatif üreticiler için altın çağ yaratıyor. 455 dolar/kg fiyatla galyum, artık sadece teknoloji metali değil, stratejik bir varlık.
Türkiye'nin tarihi madencilik mirası, zengin maden yatakları ve mevcut metalurji altyapısı, galyum üretiminde rekabetçi olmamızı sağlayabilir. Ancak bu fırsatı kaçırmamak için hızlı ve kararlı adımlar atmamız gerekiyor.
Çinko cevherlerimizdeki galyum potansiyelini görmezden gelmek, pirometalurjik atıklarımızı değerlendirmemek, boksit yataklarımızın galyum içeriğini araştırmamak - bunlar artık göze alabileceğimiz lüksler değil.
Çin'in "galyum silahı" karşısında, Türkiye'nin kendi galyum stratejisini geliştirmesi hem ekonomik hem de stratejik bir zorunluluk. Bu fırsatı kaçırırsak, yarın "keşke" diyeceğimiz konulardan bir yenisi daha eklemiş oluruz.
Galyum, 29°C'de erir. Ama fırsatlar daha hızlı eriyebilir.
Sait UYSAL
Kaynakça
A.T. Kearney. (2023, Ağustos 29). What are the impacts and potential mitigations of China's restrictions on gallium and germanium. A.T. Kearney Global Business Policy Council.
RFC Ambrian. (2025, Haziran). Gallium market analysis and supply chain assessment. RFC Ambrian Limited.
Temur S. (2004, Aralık), A Geochemical Approach to Parent Rocks of the Ma atda i Diasporic Bauxite, Alanya, Antalya, Southern Turkey. ISSN 0016-7029, Geochemistry International, 2006, Vol. 44, No. 9, pp. 941–952
İlginizi Çekebilir