Değerli Maden Sektörü Temsilcileri,
Kıymetli Dostlarım,
Yıllardır onurla sürdürdüğüm İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevimin ardından, bugün sizlerle önemli bir kararı paylaşmak üzere karşınızdayım. Sektörümüze olan sorumluluğum ve inancımla, yaklaşan İMİB seçimlerinde Yönetim Kurulu Başkanlığına aday olduğumu açıklıyorum.
Maden sektörü, Türkiye’nin ekonomik gücünün, doğal zenginliklerinin ve sanayi birikiminin en stratejik alanlarından biridir. Ancak biliyoruz ki artık sadece taş veya maden satmakla yetinmek mümkün değildir. Küresel rekabetin geldiği noktada, ihracatta sürdürülebilir büyüme için katma değerli ürün üretmek, markalaşmak ve dünyaya Türkiye’nin adını bir kalite sembolü olarak duyurmak şarttır. İşte tam da bu nedenle, yeni dönemde İMİB Başkanlığına aday olurken, vizyonumu “Daha Çok Katma Değer, Daha Çok İhracat ve Dünyada Güçlü Bir Türkiye Markası” olarak belirliyorum.
Sorunları Aşmak İçin Cesur Adımlar Atacağız
Önümüzde çözmemiz gereken önemli başlıklar var. Sadece Ham madde ihracatına bağımlı kalmak yerine, tasarım, teknoloji ve inovasyonla zenginleştirilmiş ürünleri dünya pazarına sunmalıyız. Türk maden sektörünün elindeki büyük potansiyeli daha etkin kullanabilmek için Ar-Ge’ye, modern tesisleşmeye ve nitelikli insan kaynağına yatırım yapmak zorundayız. Ayrıca sektörümüzde hâlâ yaşanan bazı bürokratik engellerin ve mevzuat belirsizliklerinin giderilmesi için kamu-özel sektör iş birliğini daha güçlü kuracağımıza söz veriyorum.
İnanıyorum ki; sektördeki tüm oyuncularımızın emeğiyle, Türkiye’yi maden ihracatında sadece miktar olarak değil, kilogram başına değer açısından da dünyada ilk sıralara taşıyabiliriz. Bunun için sektörümüzün rekabet gücünü artıracak projeleri birlikte hayata geçireceğiz. Yeni pazarlar keşfedecek, mevcut pazarlardaki payımızı büyütecek, ihracatımızı çeşitlendireceğiz.
Bir diğer önemli hedefim, madenlerimizin dünyada daha bilinir, tercih edilir ve yüksek fiyatla satılan birer marka haline gelmesidir. Ülkemizin sahip olduğu eşsiz maden rezervleri, doğru strateji ve tanıtımla ülke ekonomisine çok daha yüksek döviz girdisi sağlayabilir. Bunun yolu, fuarlarda güçlü tanıtım, tasarım yarışmaları, mimarlar ve tasarımcılarla iş birlikleri ve dijital pazarlama kanallarını daha etkin kullanmaktan geçiyor.
Katılımcı, Şeffaf ve Hesap Verebilir Yönetim
Ben, yönetim anlayışını sadece “yönetmek” olarak görmüyorum. Birlik olmayı, ortak akıl üretmeyi, sorunlara birlikte çözüm aramayı esas alıyorum. Bu anlayışla, İMİB çatısı altında tüm ihracatçı firmalarımızın sesine kulak veren, her görüşü önemseyen bir yönetim modeli benimseyeceğim.
İhracatçılarımızın taleplerini Ankara’ya daha güçlü şekilde taşıyacak, çözüm üreten bir köprü olacağım.
Görev sürem boyunca şunu net şekilde söylemek isterim: Kişisel çıkarlar değil, sektörün ortak çıkarı benim tek önceliğim olacaktır. Şeffaf, hesap verebilir, kapsayıcı ve katılımcı bir yönetim için yola çıkıyorum.
Bugün sektörümüzün yaşadığı sorunların farkındayım. Yüksek Orman izin bedelleri ve uzayan süreçler, çevre izinlerindeki karmaşa, Madencilik sektörüne yönelik olumsuz algıların artması, lojistik maliyetlerinin yüksekliği, finansmana erişimdeki zorluklar… Hepsi çözülmeyecek sorunlar değildir. Bunları aşmak için cesur adımlar atmaya, Ankara nezdinde daha güçlü lobi çalışmaları yürütmeye hazırım.
Ben, kendini bu sektöre adamış bir ihracatçıyım. Tüm bu süreçte yanımda olan, bana inanan, destek veren herkese teşekkür ediyorum. Şimdi, bir adım daha ileriye gitme, Türkiye maden sektörünü dünyada hak ettiği yere taşıma zamanı.
Bu yolda sizlerin desteğine talibim. Hep birlikte daha güçlü bir İMİB, daha güçlü bir sektör, daha güçlü bir Türkiye için çalışmaya hazır olduğumu bir kez daha ifade ediyor, hepinize saygılarımı sunuyorum.”
İMİB Başkan Adayı Metin Çekiç
Yorum Yazın