İstanbul Doğal Kaynaklar Zirvesi'nin "Enerji Dönüşümünde Madencilik: Kaynakların Güvenliği" başlıklı Bakanlar Oturumu'nda beş farklı ülkenin bakanı, nadir elementler ve genel olarak madencilik alanında iş birliklerinin güçlendirilmesinin öneminin altını çizdi. Panelin moderatörlüğünü üstlenen Bakan Alparslan Bayraktar, madencilik sektörünün artık yalnızca yeraltındaki kaynakların çıkarılmasından ibaret olmadığını vurgulayarak, "Bugün madencilik; ekonomik güvenliğin, sanayileşme stratejilerinin ve bölgesel etkinliğin temel yapı taşlarından biri haline geldi. Dahası, bu alanda atılacak adımlar uluslararası ilişkilerde belirleyici bir unsur olarak karşımıza çıkıyor" dedi.
Panelde konuşan Libya Devleti Sanayi ve Maden Bakanı Ahmed Abu-Heisa, ülkelerinde 30'dan fazla maden olduğunu ve madenler açısından çok zengin bölgelerin bulunduğunu belirterek, yabancı yatırımcının Libya'ya çekmek istediklerini anlattı. Ahmed Abu-Heisa, "Libya, Akdeniz'de Avrupa ve Afrika arasında kapıdır. Yatırımcılar için merkez olma gücüne sahibiz. Yatırım iklimi de uygun. Ulusal ajansımız var ve bu ajans yatırımcıyla ilgili tarafları bir araya getiriyor. Jeolojik haritaları tekrar gözden geçiyoruz ve yeniliyoruz. Yeni keşfiler var, başkalarının da bulunması mümkün" dedi.
Nijer Cumhuriyeti Madenler Bakanı Ousmane Abarchi de kritik mineraller konusunda Afrika'nın çok kilit bir role sahip olduğunu, dünyanın Afrika'nın doğal kaynaklarına mutlaka ihtiyacı olduğunu vurguladı. Nijer'de altyapı ve hukuki çerçevenin hazır olduğunu, yeni çıkardıkları kanunla yatırımları anayasal düzeyde teminat altına aldıklarını belirten Abarchi, "Uranyum ve altın alanında faaliyet gösteren iki devlet teşebbüsü kurduk. Bu kurumlar yabancı şirketlerle iş birlikleri yapacak. Ayrıca ulusal yatırımcıları da madenciliğe teşvik etmek istiyoruz" diye konuştu.
Somali Federal Cumhuriyeti Petrol ve Maden Kaynakları Bakanı Dahir Shire Mohamed ise Somali'nin yakın gelecekte büyük petrol üretici ülkelerden biri haline geleceğini belirterek, "Sondaj çalışmaları başladıktan sonra 2026 gibi keşifleri duyurmayı umuyoruz. Ayrıca madencilik kanunu için de çalışmalar devam ediyor. Gözden geçirip revize ediliyor ve meclise gidecek. Kabul edildikten sonra yatırımcıları davet edeceğiz" ifadesini kullandı.
Suudi Arabistan Krallığı Sanayi ve Maden Kaynakları Bakan Yardımcısı Khalid Al Mudaifer, "Kritik maden talebi artıyor. Dolayısıyla yeni kaynaklara ihtiyaç var ve tedarik zincirlerinin de sağlam olması çok önemli. Böyle bakınca Orta Asya, Afrika ve Türkiye'yi kapsayan bölge dünya kaynaklarının yüzde 30'una sahip. Bu bölgeye önemli yatırım gerekiyor. Altyapılar için de yatırım şart. Bunu hiçbir ülke tek başına yapamaz, dolayısıyla iş birliğine ihtiyaç var. Biz de Suudi Arabistan olarak bu bölgede ve belirlediğimiz sekiz koridorda yatırımlar ve iş birlikleri ile destek olmak için çalışıyoruz" dedi.
Panelin son konuşmacısı Macaristan Dışişleri ve Ticaret Bakanlığı Bakan Yardımcısı Boglarka Illes ise Macaristan'ın Orta Avrupa'nın tam ortasında, elektrikli araç üretimi ve batarya teknolojileri açısından stratejik bir merkez haline geldiğini anlatarak, şöyle konuştu: "Bu da doğal olarak hammadde tedariği konusunda daha güçlü ve sürdürülebilir çözümler geliştirmemizi zorunlu kılıyor. Bu noktada uluslararası madencilik iş birliklerinin rolü çok daha kritik hale geliyor. Biz, bu sektöre sadece ekonomik değil, stratejik bir sektör olarak bakıyoruz. Ortaklıklarımızı, teknolojik gelişimi ve çevresel sürdürülebilirliği önceleyen modellerle derinleştirmek istiyoruz."
Inres Zirvesi'nin son panelinde hidrokarbonların enerji dönüşümündeki rolü ele alındı. TPAO Başkan Yardımcısı Zühtü Batı, geleceğin hidrokarbonları terk etmekten çok, onları yeniden düşünmekle ilgili olması gerektiğini söyledi. BOTAŞ Genel Müdür Yardımcısı Mithat Aydın da doğalgazın hidrokarbonlar açısından en temiz fosil yakıt olduğunu belirtti. SOCAR Başkan Yardımcısı Anar Mammadov ise "Hidrokarbonların rolü uzun yıllar, belki de on yıllar boyunca sürecek. Dolayısıyla buradaki amaç, hidrokarbonları tamamen ortadan kaldırmak değil, onları daha sürdürülebilir bir çerçevede entegre edebilmek olmalı" dedi.
Yorum Yazın