Portekiz Ülke Yönetimi Çarşamba günü (02/02/2022) yaptığı açıklamada, uzun süredir beklenen Lityum madenciliği izin belgesi ihalesinin, çevresel değerlendirmenin altı ayrı bölgede yapılacak lityum madenciliğine yeşil ışık yakması sonrası iki ay içerisinde açılabileceğini duyurdu.
Başlangıçta 2018 yılı için planlanmış olan ihale, lityum madenciliğinin çevresel ve sosyal etkilerine ilişkin endişeler nedeniyle defalarca ertelenmişti.
İhale, Portekiz'i, elektrikli otomobil akülerinde kullanılmak üzere Avrupa'nın başlıca lityum metali sağlayıcısı ülkesi durumuna getirme ve lityuma küresel istemde beklenen artışın karşılanmasına yardımcı olma planının bir parçası.
Portekiz, şu anda bile Avrupa'nın en büyük lityum metali üreticisi ama ne var ki Portekizli madenciler neredeyse tümüyle seramik endüstrisine lityum satışı yapmaktalar, bu günlerde ise pillerin üretiminde kullanılmak üzere daha yüksek kalitede lityum metali üretmeye hazırlanıyorlar.
Portekiz Çevre Bakanlığı, ülkenin enerji ve jeoloji ajansı tarafından yürütülen çevresel değerlendirmenin orta ve kuzey Portekiz'deki lityum açısından varsıl sekiz bölgeyi analiz ettiğini ve "bu bölgelerin altısında süreci ilerletmek üzere uygun koşulların olduğu" sonucuna vardığını açıkladı.
Bakanlık açıklamasında, "Önümüzdeki 60 gün içerisinde lityum madeni arama ve araştırma ihale süreci başlatılacak." denilirken "Açılacak ihale süreci ve maden arama süreci sonrasındaki en fazla beş yıl içerisinde lityum madenciliği çalışmalarına başlanabilir." yorumu yer aldı.
Bakanlık, açıklamasına ihaleye çıkarılacak altı bölgede kent yerleşimlerinin olduğu ve nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu alanlarda madenciliğe izin verilmeyeceği bilgisini de ekledi.
Diğer alanlarda metal arama izin belgeleri zaten verildi. Çevre düzenleyicisi konumundaki Bakanlık, Londra merkezli Savannah Resources firmasının, tarım konusunda bir yerküre bırakıtı olan Barroso bölgesinde madencilik yapmak amacıyla yürüttüğü çevre çalışmasına ön onay vermişti.
Portekiz'de lityum metali ile ilgili projeler daha güçlü yasal düzenleme ve daha fazla şeffaflık isteminde bulunan çevreciler ve yerel topluluklardan gelen güçlü tepkiyle karşı karşıya.
Sözkonusu gruplar, toprağın kirlenmesi ve nesli tükenmekte olan çeşitli canlı türlerinin doğal yaşam alanlarının yok edilmesi gibi geri dönüşü olmayan çevresel zararlar konusunda endişelerini dile getirmekteler.
Yorum Yazın