Madencilik Platformu Sözcüsü Mehmet Yılmaz, TBMM Başkanlığına iletilen ve madencilik sektörüne yönelik düzenlemeleri kapsayan kanun teklifini sektör açısından olumlu bulduklarını belirtti. Yazılı açıklamasında Yılmaz, teklifin genel hatlarıyla sektör ihtiyaçlarına cevap verdiğini, ancak bazı maddelerin geliştirilmesine ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
Teklifte yer alan bazı düzenlemelerin, madencilik sektörünün uzun süredir dile getirdiği yapısal ihtiyaçlara kısmi de olsa yanıt vermesinden memnuniyet duyduklarını belirten Yılmaz, "Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreçlerinin daha öngörülebilir hale getirilmesi, izin başvurularının belirli süreler içinde sonuçlandırılmasına yönelik yaklaşım ve stratejik-kritik maden tanımlarının yasal bir çerçeveye oturtulması sektörümüz açısından olumlu gelişmelerdir. Ayrıca, ihale usullerinde sürecin kısaltılması da yatırım ortamının şeffaflaşması bakımından yerinde adımlardır." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, bazı maddelerde iyileştirmelerin yapılması gerektiğine işaret ederek, "Özellikle ruhsat bedelinin yüksek olması, devlet hakkı oranlarındaki artışların diğer ülkelere göre çok yüksek olması, IV. Grup bir ruhsat sahasına birden fazla üst üste ruhsat verilmesi yani örneğin kömür ruhsatı üzerine yüzde 25'ten fazla alüminyum oksit içeren kil ruhsatı verilmesi, ruhsat temdit edilme kriterlerinin yönetmelikle belirlenmesi gibi konuların madencilik sektörü yararına yeniden gözden geçirilmesi isabetli olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Teklifte yer alan bazı düzenlemelere dikkat çeken Yılmaz, arama ruhsatlarında yatırım teminatı zorunluluğu getirilmesi, iptal gerekçelerinin ağırlaştırılması, zeytinliklere ilişkin hükümlerin sınırlı sahalarla sınırlandırılması ve tüm orman alanlarının özel alan statüsüne alınmasının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Yılmaz ayrıca, madencilik sektörünün hem enerji arz güvenliği hem de cari açığın azaltılması noktasında stratejik bir rol üstlendiğini ifade etti.
Yılmaz, küresel gelişmelerin, ülkelerin kendi doğal kaynaklarını azami düzeyde değerlendirme yönündeki politikalarını hızlandırdığını belirterek, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin de bu süreçte yerli kaynaklarından sonuna kadar faydalanması kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu nedenle, madencilik faaliyetlerinin çevreyle uyumlu, yatırımcı dostu ve öngörülebilir bir yasal çerçeveyle desteklenmesi büyük önem taşımaktadır. Madencilik Platformu olarak beklentimiz, bu teklifin hem kamu yararını hem de yatırım iklimini gözeten dengeli bir düzenlemeye dönüştürülmesidir. Sektörümüz, ülkemize daha fazla katma değer sağlamak ve sorumlu üretim ilkeleriyle hareket etmek için her türlü katkıyı sunmaya hazırdır." dedi.
Yorum Yazın