Türkiye’nin çeşitli illerinde çıkan orman yangınlarına karşı yürütülen mücadele aralıksız devam ederken, madencilik sektörü geçmişte olduğu gibi yine ön saflarda görev alıyor. Depremlerden sel felaketlerine kadar her afette sorumluluk üstlenen madenciler, şimdi de yangın bölgelerinde itfaiye ve orman ekipleriyle birlikte çalışıyor.
Bursa, Karabük, İzmir, Kahramanmaraş ve Eskişehir başta olmak üzere, orman yangınlarının yaşandığı birçok bölgede faaliyet gösteren maden şirketleri; yangın söndürme araçları, iş makineleri, su tankerleri ve deneyimli ekiplerle sahadaki çalışmalara destek veriyor. Valilikler ve Orman Genel Müdürlüğü ile koordinasyon içinde hareket eden madenciler, ulaşılması güç alanlarda yol açma, yangın söndürme ve lojistik destek gibi kritik görevler üstleniyor.
“En Zor Anlarda Ülkemiz İçin Sahadayız”
Orman yangınlarına ilişkin açıklamada bulunan Madencilik Platformu Sözcüsü Mehmet Yılmaz, şunları söyledi:
“Geçmişte yaşanan deprem, sel, büyük yangın afetlerinde olduğu gibi bugün de madenciler görev başında. Bu ülkenin madencileri, afet denildiğinde akla gelen ilk meslek gruplarından biri haline geldi. Nerede ihtiyaç varsa oradaydık, yine oradayız. Sahadaki arkadaşlarımız günlerdir dinlenmeden çalışıyor. Kimi zaman alevlerle mücadele ediyorlar, kimi zaman makineleriyle ulaşılması zor bölgelere yollar açıyorlar. Bu çabanın, sektörümüzün ülkemize ve insanımıza karşı duyduğu sorumluluğun en somut göstergesi olduğunu düşünüyorum.”
“Gerçeği Yansıtmayan İddialar Üzücü ve Art Niyetlidir”
Son günlerde sosyal medyada yayılan “yangınların maden sahası açmak için çıkarıldığı” veya “yangın sonrası alanların madencilik faaliyetine tahsis edildiği” gibi iddiaların gerçekle hiçbir ilgisinin olmadığını da belirten Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Böylesine zorlu koşullarda, büyük bir özveriyle çalışan insanlara yönelik akıl dışı suçlamalarla karşılaşmak gerçekten üzücü. Afetlerde her zaman sahada olan bir sektörün doğaya zarar verdiği yönündeki iddialar hem gerçeği yansıtmıyor hem de açıkça kötü niyet içeriyor. Hepimizin ortak amacı, yangınları söndürmek, ormanlarımızı korumak ve zarar gören vatandaşlarımıza destek olmaktır. Bu süreçte bilgi kirliliğiyle de mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Oysa Anayasa’nın 169. maddesi son derece açık: Yanan orman alanları başka bir amaçla kullanılamaz ve mutlaka yeniden ağaçlandırılır. Toplumu yanlış yönlendiren bu tür söylemlere karşı hepimizin daha dikkatli ve sorumlu davranması gerekiyor.”
Yorum Yazın